Türk Yürüyüşü Brüksel
Türklerin Belçika´ya gelişlerinin 40. yılı münasebetiyle organize edilen etkinlikler çerçevesindeBelçika Türk Dernekleri Birliği tarafından sorumluluğu üstlenilen ´Türk Yürüyüşü´ Belçika tarihine damgasını vurdu.
Yürüyüşe, Türkiye´den Devlet Bakanları Beşir Atalay ve Mehmet Aydın katılırken Belçika´dan,Büyükelçi Erkan Gezer, Nato nezdindekiBüyükelçi Oğuz Demiralp, KKTC temsilcisi Hilmi Akıl, T.C. Brüksel Büyükelçilik müsteşarı Reyhan Akant, Brüksel Başkonsolosu Ahmet Bigalı, Anvers Başkonsolosu Ihsan Sakarya, Türk senatör Fatma Pehlivanm eski senatör Meryem Kaçar ve Belçika´nın değişik yerlerinden otobüs ve özel araçlarıyla ellerindeki bayraklarla katılan yaklaşık 5.000 Türk vatandaşı katıldı.
Saat 14´de Brüksel Kuzey istasyonunda başlayan yürüyüş Albert II Caddesinden devam ederek, Emile Jacqmain Bulvarını takip ederek borsa binasının bulunduğu Nieuwe Graan meydanına kadar sürdü. Kortejin önünde bakanlar ve diğer ve diğer yetkililer yürürken hemen onların ardından Mehter takımı yerini aldı. Yaklaşık 3 km süren yürüyüş boyunca mehter takımı değişik eserleri seslendirirken vatandaşlarımızda mehter takımı değişik eserleri seslendirirken vatandaşlarımızdan mehter takımına eşlik ettiler. Belçika´nın başta Limburg, Anvers, Gent, Liège, Charleroi, Brüksel olmak üzere değişik şehirlerinden gelen binlerce gurbetcimiz ellerinde Türk ve Belçika bayrakları taşıyarak Borsa meydanına ulaştılar.
Sabahın erken saatlerinde yağan şiddetli yağmura rağmen öğleden sonra havanın açması üzerine ve güzel bir ortamda yürüyüş gerçekleşti. Yürüyüşün akabinde konuşmalar yapıldı. Yürüyüş müsadesi ve organizesini üstlenen BTDB´nin Kurucu Başkanı Rıfat Can hoş geldiniz sözlerinden sonra konuşmacı olarak kürsüye Devlet Bakanı Mehmet Aydın´ı davet etti.
Mehmet Aydın bey çok heyecanlı çosturucu ve arada Türkiye sizinle gurur duyuyor sesleriyle kesilen konuşmasında:
"Sayın büyükelçilerim senatörüm. Sevgili Türk kardeşlerim Belçikalı kardeşlerim. Sabah saatlerinde ki yağışlı hava hepimizi korkuttu. Ama içimizde bazıları havanın açması için dua ediyordu. Bunların başında da Büyükelçimiz ve eşi Şerife hanışın büyük dua katkısı oldu. Onlara da bu güzel organizasyonu gerçekleştirdikleri için huzurunuzda teşekkür ediyorum. 40. yılınızı kutluyorum. Size Türkiye´nin selamını getirdim. Türk insanının selam muhabbet ve mutluluk dileklerini siwe getirdim. Sizler ilk geldiğinizde sabahki hava gibi büyük problemler ve zor şartlar yaşadınız. Acı günleriniz tatlı günleriniz oldu. Ama başardık artık hava güzelleşti o problemleri bir bir aşarak bu gün Belçika´da kendi ayaklarınız üzerinde durmayı başardınız. 3. kuşağımız geliyor daha fazla çalışıyoruz ve daha fazla çalışacağız. Daha iyi işlere talip olduğunuzu ifade ediyorsunuz. Geleceğiniz geçmişinizden yüz kat daha parlak ve daha güzel olacaktır. Bundan hiç biriniz şüphe etmesin. Yüzde 80i genç olan arkadaşlarım. Geçmişimizi iyi kritik yapmak ve eleştirmemiz gerekir. Sizler medeniyetler arasında köprüsünüz. Siz insanlığın barışı için huzuru için çalışıyorsunuz. Siz insanlık için büyük bir umutsunuz. Ne Türkiye ne de Avrupa bu umudu boşa çıkarmak gibi bir düşünce icerisinde olamaz. Olmamalıdır. Başarılı olmak için önçe kendi öz değerlerimizi iyi korumalıyız ve aile içindeki birlikteliğimizi iyi ayarlamalıyız. Aile içinde birlik olamayanlar toplumda bu birliği sağlayamazlar. Baba-oğul-torun 3 kuşak aile içindeki güzel değerleri saygıyım sevgiyi korumalıyız.
Aile içi entegrasyonu sağlayamayanlar komşularıyla entegrasyonuda sağlayamazlar: Aileden sonra yakınlarımıza ve komşularımıza sevgi elini uzatmamız gerekiyor. Yüce peygamberimiz "Nerde ise komşuyu komşuya miras bırakacak ´derken Isa peygamber "komşunuzu seviniz" diye emrediyor.
Dini inançlarımız kültürlerimiz birbirimizi sevme hususunda arkamızdadır. Dini inançları kavga konusu yapanlara asla izin vermeyin.
TÜRKLÜĞE YAKIŞAN MÜSLÜMANLIĞA YAKIŞAN MEDENİYETLER ARASI SAVAŞI DEĞİL, BARIŞIN SEVGİNİN HARCINI BİZİM KOYMAMIZ O BİNAYI BİZİM YÜKSELTMEMİZ GEREKMEKTEDİR…
Kendi aramızda kaynaşmayı sevişmeyi başarmamız lazım. Kendi arasında kavgalı olan bir toplumun başka toplumları barıştırması ve kaynaştırması düşünülemez. Kendi içinde dağınık olan bir toplum başkaları için toparlayıcı olamaz. Bu eşyanın tabiatını aykırıdır. Çalışacağız, okuyacağız ve üretken olacağız bu dünyaya geldiğimize değdi diyeceğiz. Bir gün Hakka yürüme başımıza geldiğinde ölüm vaki olduğunda biz üzerimize düşeni yaptık diyerek rahatlıkla ebediyete intikal edeceğiz.
Biz bu ülkeye çok şey verebiliriz. Çünkü bu ülke size çok şey verdi. Hepsine teşekkür ediyorum. Sizleri kabul ettiler misafir ettiler bağırlarına bastılar. Sizde ne sizi ne bizi nede onları Allah´a bin şükür mahcup etmediniz. Siz Türkiye´nin AB içinde yerini almasında çok büyük görevler icra edeceksiniz. Unutmayın Avrupalılar size bakarak bizi bize bakarak sizi görüyorlar. Biz siz yok esasında hepimiz biziz. Siz bizden çok şeyler bekliyorsunuz. Biw çok çalışaçak ve Atatürk´ün dediği gibi " kisa zamanda çok şeyler yapacağız". Buna mecburuz buna mahkumuz. Türkiye´nin geldiği yer de çok önemlidir. Sizleri mahcup etmeyecek icraatlar yamaya çalışacağız. Birliğimizi güzel eserlerimizle gösterelim. Biz asırlar boyu hep iç içe olduk. Hep beraber olduk. Sadece savaş sırasında beraber olmadık. Avrupa toplumu ile Türk toplumunu buluşturan önemli kaynakların tamamı bir ve beraberdir. Hz. İsa bizim peygamberimiz değil mi? Hz. Musa bizim peygamberimiz değil mi? İslam, Yahudilik ve Hıristiyanlık aynı kaynaktan gelen dinler değil mi? Rönesans ta bizim emeğimiz yok şu?
Aydınlanmada Müslüman ilim adamlarının katkısı yok mu? Farabilerin İb-ni Sina´ların emeği yok mu? Ne demek yok hem de çok, çok, çok üstü çok. Bu dünya hep birlikte oldu. Medeniyet savaşı gibi kültür savaşı gibi safsatalarla insanlığın başına bela çıkarmaya çalışanlar eminim hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Hepinize teşekkür ediyorum büyüklerimin ellerinden kücüklerimin gözlerinden öpüyor ve nıce 40.yıllara diyorum.
Daha sonra konuşan Beşir Atalay Bey ise "Mehmet Bey söylenecekleri çok güzel söyledi ben iki konuda dikkatinizi çekmek istiyorum. Birincisi buraya kesinlikle uyum sağlayın güzel okuyun güzel iş sahibi olun dilini öğrenin ve burada kalıcı oluşunuzu unuturmayarak sosyal hayatın her kademesinde daha fazla rol almaya çalışın. Bu sayede Türkiye´ye katkınız daha fazla olacaktır. Türkiye´nin iç siyasetini buraya taşıyarak kendi aranızdaki samimiyetinizi bozmayın.
Siz Türkiye´nin genel yapısıyla ilgilenin. İkinçi konu ise siz AB yolundaki Türkiye için burada çok önemli bir misyonu eda ediyordunuz. Bu hususta bize yardımcı olun. Ayrıca sizin sayenizde ilk kez eurovizyon yarışmasında birinci olduk. Belçika´dan tam puan aldık. Bu konuda bize destek olan Belçikalı dostlarımıza ve size teşekkür ediyorum. Avrupa Birliği Türkiye için her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Hükümet olarak AB için daha ciddi çalışıyoruz. Halkımız % 70 i AB yi istemektedir. Biz hiçbir bahane öne sürmeden AB için ne yapılması gerekiyorsa hepsini yapmaya hazırız ve yapıyoruz." dedi. Daha sonra mehter takımı birbirinden güzel eserleri seslendirdi. Brüksel´deki ikinci programda Grand Place meydanında mehter ve Türk Halk oyunları gösterildi. Aynı anda tennis şüsabakasını kazanan Belçikalı ünlü tennisçi Justine Heniniçin Grand Place´a gelen Belçikalılar da çok sayıda Türk vatandaşı ile birlikte bu muhteşem gösterileri seyrettiler. Akşam saatlerinde de Brüksel´in önde gelen salonlarının biri olan Cirque Royale´de 4 sanatçının ve diğer grupların katılacağı Kapanış konseri gerçekleşmiştir.